Yurdun Çocukları
YURDUN ÇOCUKLARI
Son yıllarda içinde yaşadığımız dünyanın kirlendiğinden ve kıyamet senaryolarından bahsedilir oldu. Kirlenenin sadece tabiat olduğunu sananlar yanıldıklarını umarım iş işten geçmeden anlayacaklardır. Her yerde olduğu gibi insan unsuru görmezden gelinir. Sanki dünya kendi kendine kirlenmektedir. Bütün sistemler insan üzerine kuruludur. Dünya dahi insan için yaratılmıştır. Hangi devlet insansız olabilir? İnsan unsuru göz ardı edenler bunun bedelini ağır ödeyeceklerdir. İşimiz özetle insanlar bizim İnsanın yaratılışından, medeniyetinden bahsedecek değiliz. Zaten işimiz değildir. Aslında mensubu olduğum Türk milletinin kurduğu medeniyetlerden ve insana verdiği önemden bahsetmek isterdim. Yerimiz kısıtlı şimdilik onu tehir edelim. Kendimi tanımaya başladığım günlerde, bir çelişkidir kafamı allak bullak eden etrafımda senin yaşadığın yerlere benzemeyen evler görürsün çocuk aklınla tanımadığın duygular sarar sonra yüreğini. Annen çoktur, müdür baban bir tanedir yaşadığın yerde “Hatice anne, Ayşe anne” diye hitap ettiğin böyle öğretmişlerdir. Çünkü sana. Soğuk kış gecelerinde camdan dışarı seyre dalarsın, yüreğin düğüm düğüm sıcaktır kaldığın yer, ya yüreğin? Yumuk yumuk ellerin sarar soğuk pencere demirlerine. Özgürlüğünü bekleyen bir kuş misali… Efendim devam etmek isterdim lakin yüreğimiz bir başka çarpar o zaman. Biz yetiştirme yurtların büyüyen Ali’ler Ahmet’ler ve Mehmet’leriz. Niyetimiz acitasyon değildir. Bize acınmasını zaten haz etmeyiz. Biz kaderden geçeriz hayatımıza devlet babamızın imkânları dahi çok görülür bize anneler – babalar gözlerinden sakındıkları yavrularını buralarda büyüdüklerini hayal ederler mi acaba? Mazlumun ahını alanlar aheste aheste akıbetlerini göreceklerdir. Aile ortamında büyümeyen bu çocukların, topluma entegrasyonları ve faydalı birer birey haline gelmeleri yine içinde yaşadıkları toplum tarafından gerçekleştirilecektir. Bir araya getirmeye gayret ettiğimiz bu çocuklar bizim çocuklarımız ve geleceğimizin fidanlarıdır. Elinde ki fidanı kıyamet kopsa da dik diyen sevgili peygamberimiz (sav) efendimiz. bu sözüyle çok şey ifade etmiştir. Amel defteri kapanmayacaklar arasında zikrettiği hayırlı evlatlar yetiştirin düsturu ne güzel bir ışıktır. Fidanlar yeşerir de ağaç olur, dal salar meyve olur hayır olur…. Fidanlarımıza, çocuklarımıza sahip çıkalım. Kimsesiz bi çare mazlumlara sahip çıkma hem yüce dinimizin hem de yedi düvele adalet götürmüş ecdadımızın öğüdüdür. Saygılarımla.. Kudret Bulut Yurt Ay Der Genel BaşkanıYetiştirme Yurtlarına 3413 sayılı Yasayı bizlere hediye eden Değerli manevi babamız Dediğimiz Devlet E. Bakanımız Sayın Akın GÖNEN bir zamanlar yılın Babası seçildiği zaman gurur duymuştuk yine aynı duygularla tüm emeği geçenlerle de gurur duyduk hepsine minnettarım.